03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Trafik Güvenliği" toplantısında konuştu: Türkiye, “can kayıplarında yüzde 50 azalış" hedefini tutturabilen iki ülkeden biri

Burada konuşan Bakan Soylu, Türkiye'de trafik kazası ve sonrası ölümlerin 2015 yılında 7 bin 530 iken bunun 2020'de 4 bin 866'ya gerilediğini belirtti. Bu sayılara bakıldığında 2 bin 664 kişinin hayatta kaldığının görüldüğünü ifade eden Soylu, Türkiye'de nüfusun, sürücü ve araç sayısının artmasına rağmen trafik kazaları ve ölümlerin azaldığını dile getirdi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu "2011-2020 arasında trafik kazalarındaki can kaybını yüzde 50 azaltma" hedefi koyduğundan bugüne, dünya nüfusunun yüzde 12 arttığını dile getiren Soylu, bu süreçte Türkiye'nin nüfusunun da yüzde 11,9 arttığını, buna ülkedeki 5 milyonu bulan yabancıların dahil olmadığını söyledi. Soylu, Türkiye'de sürücü belgesi sayısının yüzde 36,4, motorlu taşıt sayısının ise yüzde 49,6 arttığını, Suriye kaynaklı göçün yaşandığını aktararak, "15 Temmuz sonrasında terör, uyuşturucu ve diğer bölgesel sorunlarla verdiğimiz mücadele ve karşı karşıya kaldığımız yüksek güvenlik maliyetleri de göz önünde bulundurulduğu zaman, trafik kazaları konusunda elde ettiğimiz başarı daha anlamlı ve daha önemli bir hale gelmektedir." diye konuştu. Türkiye'nin tüm bu şartlar altında, BM'nin "can kayıplarında yüzde 50 azalış" hedefini tutturabilen iki ülkeden biri olduğuna vurgu yapan Soylu, bu başarının öneminin altını çizdi. "Yeni otoyollara sistem kuruluyor" Sürücüleri ortalama hız alışkanlığına sevk etmenin ölüm, yaralanma ve sakat kalma oranlarını düşürebileceğini ifade eden Soylu, trafik polislerinin ve jandarma trafik görevlilerinin sadece ceza yazıcı olmadığını, aynı zamanda eğitici ve öğretici bir pozisyon da üstlenmeleri gerektiğini kaydetti. Trafik kazalarının önlenmesi konusunda yaptıkları çalışmaları anlatan Bakan Soylu, maket trafik araçlarının, bulundukları yerlerde kaza oranlarını yüzde 30 oranında azalttığına dikkati çekti. Soylu, ortalama hız tespit sisteminin kurulu olduğu otoyollarda 2020'de toplam kazada yüzde 25, can kayıplarında yüzde 33 azalma sağlandığını dile getirerek, halen yeni otoyollara sistemin kurulumunun sürdüğünü söyledi. Yeni strateji belgesiyle denetim mantığının da değiştiğini, plakaya yazılan cezayı azaltıp, yüz yüze denetimi artırma yoluna gittiklerini aktaran Soylu, son yılların trafikteki en önemli adımlarından birisinin de yaya öncelikli trafik olduğunu vurguladı. "Hız limitleri esnetilebilir" Acil çağrı merkezlerinin tek çatı altında toplanması konusunda uzun zamandır çalışma yapıldığını hatırlatan Soylu, "Bu proje nihayete ermiş durumdadır. Haziran sonu itibarıyla, bir tek ilimiz kalıyor, zannediyorum o da temmuzun ilk haftasına yetişir, tüm Türkiye'de tek çağrıya geçmiş olacağız." dedi. Bu konuda, çok önemli, ödül alan yerli ve milli bir yazılım yaptıklarını belirten Soylu, bunun da trafik kazalarını engellemeye, kaza sonrası müdahaleye ciddi bir etkisinin olacağını söyledi. Soylu, yol ve araç kalitesinin artması nedeniyle hız limitlerinin esnetilebileceğini düşündüğünü belirterek, şunları kaydetti: "Trafik kazalarının en önemli nedeni sürat ama eski Türkiye değil. Yol standardımız, kalitemiz konusunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız da Karayollarımız da çok yetkin. Bizim sürat yönetimimiz 120, ona bir yüzde 10'luk tolerans var, 132 kilometre... Otomobiller için 20 kilometreye kadar artırma yetkimiz var. Bu konuda hem yollara hem de standartlara göre Karayolları ile trafik bir çalışma yapıyorlar. Bir miktar artırma konusunda, yeni kara yollarından başlamak suretiyle bir adım atılması üzerine bir çalışma gerçekleştirilmektedir. Elbette ortalama hız da kendi açısından önemli bir anlayış oluşturmaktadır." Bakan Soylu, yeni bir sistem daha geliştirdiklerini, plaka tanıma sistemine yerli ve milli bir yazılım daha eklediklerini, bununla hız koridorunun takibini yaptıklarını dile getirdi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şenyayla üs bölgesinde güvenlik toplantısı yaptı

Bakan Soylu, toplantıyı attığı bir bir tweetle duyurdu. Soylu, şu ifadeleri kullandı: “Bir zamanlar Muş'ta, vatandaşımızı Şenyayla'ya götürürüz diye tehdit ederlerdi. Şimdi Muş Şenyayla'nın göbeğinde, Şenyayla Üs Bölgesi'nde Muş Güvenlik Toplantısı'ndayız. Allah'a hamdolsun”

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Evden hırsızlık olayları günde 268'den 122'ye düştü

Soylu’nun resmi twitter hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle;

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırıkkale'de, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne ve STK Buluşmaları"nda yaptığı konuşmada, büyük ve zengin bir medeniyetin evlatları olduklarını söyledi. Bazılarının, Türkiye'yi musibetlerle karşı karşıya bırakmak isteyebileceklerini belirten Soylu, şöyle konuştu: "Elbette ayağa kalkmayalım, dünyaya sözümüzü söylemeyelim, medeniyetimizi anlatmayalım, iyilikleri önermeyelim, kötülüklerden sakındırmayalım, etrafımızdaki coğrafyada kavgaya, husumete, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yapılanlara 'dur, ne yapıyorsunuz' demeyelim diye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bütün dünyaya bu ülkenin, Anadolu'nun medeniyetini, güçlülüğümüzü anlatmayalım diye elbette ki hep bizi ayağımızın önüne baktırmak isteyebilirler. Biz bu tuzağa düşmeyelim, düşmeyeceğiz. Onun için biz 9-5'çi değiliz." Bakan Soylu, bu neslin çok sıkıntılar çektiğini, darbeleri, ekonomik saldırıları, ABD'den parmak sallamaları, Avrupa'dan tehditleri görüldüğünü aktardı. Türkiye'nin her tarafının teröre bulaştırılmak istenildiği ve birçok meseleyle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Soylu, şöyle devam etti: "İnançlarımızla, değerlerimizle, kültürümüzle, örfümüzle ve adetimizle bizi sınamak istediler. Biz bunun hepsini yaşadık. Ne yapalım? Bizden sonraki nesiller bu sıkıntıları yaşasın diye bırakalım mı? Eğer biz şu neslin yaşadıklarını yeniden onlara tecrübe ettirmek istiyorsak, elbette ki bırakalım, istediklerini yapsınlar. Ama Türkiye'den 21. asırdan önce elde ettiğimiz tüm tecrübe ve kazanımlarla birlikte bambaşka bir yolculuğa başladık. İşte onlardan, oralardan daha farklı yapmalıyız. Eğer daha farklı yapmaz ve rutine ayak uydurursak, aynı musibet, bela, tezgah ve oyunlarla hep beraber karşı karşıya kalırız. Son eyvah para etmez." "Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir" Soylu, uyuşturucu ile mücadeleye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olarak değil, bir baba yüreğiyle sahip çıktığını vurguladı. Uyuşturucu ile mücadeleyi bırakmayacaklarını çünkü tehlike altındakilerin çocuklar ve gelecekleri olduğunu dile getiren Soylu, "Onlardan vazgeçemeyiz. Çünkü biz bu meseleyi sadece narkotik raporlarından takip ediyor değiliz. Arkadaşlarımız şahittirler, Bana gelen bir mesaj, karşılaşacağım birisi olacak da ben sırtımı döneceğim... O annenin veya babanın söylediği 'evladımı bu illetten kurtarın' dediğini başarana kadar inatla bu işi takip ediyoruz. Çünkü onların bir duası bizim doğru yolda gitmemizi sağlar, bir ahı da bizi tepe taklak eder. Biz bunun bilinci içerisindeyiz." diye konuştu. Bakan Soylu, bu işin önünü arkasını boş bırakamayacaklarını ve kenardan seyredemeyeceklerini belirtti. Bazı batılı ülkelerin baktığı gibi farklı pencerelerden de bakamayacaklarını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti: "Bakın, uyuşturucu meselesi, Türkiye'ye iki farklı kanaldan zarar vermektedir. Birincisi gençlerimizi zehirliyor, ikincisi PKK terör örgütü başta olmak üzere tüm suç örgütlerini besliyor. Göçmen kaçakçılığının uyuşturucuyla ilgisi var. Terör örgütlerinin ilgisi var. Mafyatik yapıların, suç örgütlerinin bu işle ilgisi var. Dolayısıyla biz uyuşturucu mücadelesini sağlıklı vermeden, ne ülkemizde huzuru ve sükunu tam olarak sağlayabiliriz ne de evlatlarımızı koruyabiliriz. Türkiye olarak bu meselede, küresel bir baskı ve sorumluluk altındayız. Bu problem, ithal bir problemdir. Dünyaca bilinen önemli hiçbir uyuşturucu maddenin ana üreticisi Türkiye değildir. Hiçbir uluslararası raporda böyle bir kayda rastlayamazsınız. Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir. Ama bütün bunlar birtakım karanlık yapılarla bizim kapımıza dayanan zehirlerdir." "Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar lira" Soylu, "Orta Doğu'dan Avrupa'ya doğal uyuşturucu gider, Avrupa'dan Orta Doğu'ya sentetik uyuşturucu gider. PKK bunun en büyük sevkiyatçısıdır ve ne yazık ki bu zehirlerin bir kısmı da bizim ülkemizde bizim gençlerimize sunulmaya çalışır. İşte onun için biz bu işi oluruna bırakamayız. Bu işin hem arzıyla hem bağımlılık tarafıyla mücadele etmek zorundayız. Bizim bir tarzımız var. Yaptıklarımızı anlatırız, başarımızı ortaya koyarız ama 'sıfır kayıp' rakamına ulaşana kadar da işimiz bitti demeyiz." dedi. Türkiye'nin, uyuşturucu meselesinde coğrafi konumu dolayısıyla riski yüksek ülke olduğuna dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti: "Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar liradır. Bunun 2011'deki piyasa değeri yaklaşık 2 milyar liraydı. 2017 ve 2018'de bu rakam 20 milyar lira seviyesindeydi. Bunu yapmasaydık ne olacaktı? Bu, birilerinin kazancı haline gelecekti. Bu sadece bizim ülkemizde değil, dünyada da birçok genci zehirleyecekti. Bunun kazananı bizler ve insanlık. Kaybedeni de uyuşturucu tacirleri, baronları, sevkİyatçıları ve uyuşturucu üretenler. Biz her hafta 4 bin uyuşturucu satıcısını gözaltına alıyoruz. Çünkü bunun da oluşturduğu öyle veya böyle ekonomisi var. Alıyorsun, içeri atıyorsun. Uyuşturucu baronları, yerine yeni satıcılar bulmaya çalışıyor. 2016'da 7 bin 600 kişi tutuklanmış, 2017'de 21 bin, 2018'de 23 bin, 2019'da 25 bin kişi, geçen yıl salgın olmasına rağmen tüm yıl boşunca yine aynı rakam 23 bin 693. Bir taraftan uyuşturucu yakalıyoruz, bir taraftan satıcıları yakalıyoruz. Rakam belli, 92 bin 665 kişi var şu anda uyuşturucu satıcısı. Bunların yüzde 97-98'i uyuşturucu satıcısı ve baronudur. Bu rakam az bir rakam değil." "Kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık" Soylu, Kırıkkale'de, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne ve STK Buluşmaları"nda yaptığı konuşmada, şu anda meydanlarda, camilerde, sokak başlarında "zombi" gibi durup, kendini kaybetmiş, ne olacağını bilmeyen ve çaresiz durumda olanlarla ilgili tablolarla karşı karşıya kalmadıklarını söyledi. Uyuşturucuya karşı büyük bir mücadele ortaya koyduklarına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti: "Peki sonuç ne olmuş. 920 kişiymiş, 941 kişiymiş uyuşturucuya bağlı ölen. Bunu biz belirlemiyoruz, adli tıp belirliyor. 657'ymiş, 342'ymiş, şimdi de 314. Bu rakamı gittikçe aşağı indirmeye çalışıyoruz. 15-64 yaş aralığında ömründe 1 kez uyuşturucu kullananların yüzde olarak oranı, Fransa'da 5,6, Almanya'da 4,1, İtalya'da 6,9 ve Türkiye'de ise 1,2'dir. Sentetik hap için Fransa ve Almanya'da 3,9, Hollanda'da 10,8, Türkiye'de 1,4'tür. Ben rakamlarla ve uluslararası ölçeklerle konuşuyorum. Esrarda Fransa'da 44,8, Almanya'da 28,2, Türkiye'de ise 2,7'dir. 15-64 yaş aralığında madde bağlantılı ölümlerde milyon kişi başına ölüm oranı Fransa'da 9, Hollanda'da 20, İsveç ve Norveç'te 77, İngiltere'de 76, Türkiye'de ise 5,55'tir ki bu 2018'in rakamı. Yani bunun yarısına inmiş durumdayız. Uyuşturucuya bağlı ölümlerdeki sayı, 2017'de 941'di, 2020 sonu itibarıyla 314'e düştü." Bakan Soylu, 2021 atık su analizi raporuna göre, 37 Avrupa şehri karşılaştırmasında günlük ortalama esrar tüketiminde Amsterdam'ın birinci, Paris'in dördüncü, Zürih'in sekizinci sırada olduğunu belirterek, Türkiye'de sadece İstanbul'un 29, Adana'nın 35. sırada olduğunu bildirdi. Bu rakamların, 2021 Avrupa Uyuşturucu Raporu'nda ve Avrupa Uyuşturucu Madde Bağımlılığı İzleme Merkezi Raporu'ndaki rakamlar olduğunu anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Yani uluslararası verilerdir, bizim verilerimiz değildir. Bizden de veriler vereyim. 2016'da uyuşturucu suçundan tutuklamaların sayısı 7 bin 601'di. 2020'de bu sayı 23 bin 693 oldu. 2016'da 81 bin olan operasyon sayımız, 2020'de 158 bin 960'a ulaştı. Daha önce paylaşmadığım bir detay daha vereyim. Sadece 2018-2020 arasında uyuşturucu ile mücadeleye ayırdığımız kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık. Yine bir uluslararası veri, Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2019 yılında dünyada küresel düzeyde en fazla eroin yakalaması gerçekleştiren ülke Türkiye'dir. Dünyanın tamamında yakalanan miktar 96 tondur. Bunun 20 tonu, Türkiye tarafından ele geçirilmiştir. Anlatmak istediğim şudur, Türkiye bir yandan ciddi bir arz baskısı altındadır, AB ülkelerinin uyuşturucu madde yakalamalarının toplamından fazlasını, hatta bazı başlıklarda iki, üç katını tek başına yakalamaktadır. Bir yandan da küresel bir terör örgütünün kurduğu küresel bir uyuşturucu ticareti ağıyla mücadele etmektedir. Bir yandan terörle ve düzensiz göçle mücadele etmektedir." Soylu, 2020'nin sonunda "En İyi Narkotik Anne" projesine başladıklarını belirterek, şu ana kadar 90 bin anneye ulaştıklarını ve eğitim verdiklerini söyledi. Şimdi gaza bastıklarını ve yıl sonuna kadar hedeflerinin 500 bin anneye ulaşmak olduğunu vurgulayan Soylu, "500 bin anneye 'En İyi Narkotik Polisi Anne' projesini anlatacağız. İnşallah seneye hedefimizi daha çok yükseltme gayretinde olacağız. Biz bu işi sadece kolluk çalışması olarak ele alıyor değiliz. Bir yandan kolluk çalışması yapıyoruz, diğer yandan tedavi süreçlerinde bağımlılıkla mücadelede Sağlık Bakanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Yeşilay, tüm kurumlarımız ve sivil toplum örgütlerimizle koordinasyon içerisinde olmaya çalışıyoruz." diye konuştu. Bakan Soylu ve beraberindekiler, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'ni gezerek, bilardo bulunan salonda gençlerle oyun oynadı. Tedavi amaçlı serayı da gezen Soylu, Huzur Köy Sanat Atölyesi'nde "Merdo" türküsünü söyleyen gençlere eşlik etti. Daha sonra merkezdeki halı sahada penaltı atışı yaparak, gençlerle bir süre zaman geçiren Soylu, basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda, anneler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Kahramanlarımız, teröristleri canından bezdiriyor

Bakan Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Milletimizi, kardeşlerimizi yıllarca canından bezdirdiler. Sehi Ormanları'nın göbeğinde ilk kez kurduğumuz üs bölgesindeyiz. Kahramanlarımız da teröristleri canından bezdiriyor. Bitlis'te, 2015 rakımda Gazi Tepe Üs Bölgesi'nde güvenlik toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Hamdolsun" ifadelerini kullandı. OPERASYONLARLA İLGİLİ BİLGİ ALDI İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, temalarının ardından beraberindeki Bakan Yardımcıları Mehmet Ersoy, İsmail Çataklı ve Muhterem İnce, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Bitlis Valisi Oktay Çağatay ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ile birlikte helikopterle Bitlis-Baykan kara yolundaki 2 bin 15 rakımlı Gazi Tepe Üs bölgesine geldi. Üs bölgesinde görev yapan askerlerle sohbet eden Bakan Soylu, bölgede yürütülen operasyonlarla ilgili İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Nail İlbey'den bilgi aldı. Bakan Soylu, daha sonra Bitlis Valisi Oktay Çağatay, Bakan Yardımcıları ve komutanların katıldığı üs bölgesindeki güvenlik toplantısına katıldı. Toplantının ardından Bakan Soylu'nun üs bölgeden ayrılacağı belirtildi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan Cumhuriyet Gazetesi'ne 1 milyon liralık tazminat davası

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun avukatı Uğur Kızılca, yazılı açıklama yaptı. Kızılca, Süleyman Soylu hakkında; Cumhuriyet Gazetesi tarafından 52 gündür 254’ü doğrudan müvekkiline yönelik olmak üzere, toplam 313 haber ve köşe yazısı yayımlandığını belirtti. Kızılca, müvekkilinin kişilik haklarını hedef aldığını ileri sürdüğü bu haberlerin tamamen kurgu ve gerçeğe aykırı olduğunu, haberlerin veriliş biçimleri dikkate alındığında haber verme hakkının kötüye kullanıldığını savundu. Kızılca, şöyle dedi: "Gelinen aşamada müvekkilimin 52 gündür sistematik bir şekilde maruz kaldığı saldırının ağırlığı ve kabul edilemez oluşu, saldırının ülke genelinde geniş bir kitleye ulaşacak şekilde alenen yapılmış olması, gerçeğe aykırı haberlerin içeriğinde yer alan hususlar, bu hususlara bilerek ve istenerek yer verildiğinin çok açık olması, bu süreçte odak olarak karşımıza çıkan gazete tarafından sistematik olarak ısrarla saldırıda bulunulması üzerine 1 milyon Türk Lirası manevi tazminata hükmedilmesi talebiyle Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açılmıştır."

2 yıl önce

Diyarbakır’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP binasının önünde evlat nöbetinde olan ailelerle görüştü

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019’da farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti korona virüse rağmen 674 gündür devam ediyor. Ailelerle bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cuma gününü işaret ederek sürpriz açıklanacağı müjdesi verdi. Aileler, Cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geleceği günü iple çekiyor. Sabırsızlıkla müjdeyi bekliyorlar Dağa götürülen Doğan Güger için eyleme katıldığını belirten anne Sultan Güger, 4 Ekim 2015’te oğlu kandırılarak dağa kaçırıldığını kaydetti. Anne Güger, “6 yıldır haber aramıyorum ne arıyor ne de soruyor. Bir buçuk yıldır buradayım hiçbir güç beni buradan kaldıramaz, oğlumu almadan gitmiyorum. Ben siyaset yapmıyorum siyaseten de anlamıyorum. Benim dava çocuğum kimseden mal mülk istememişim çocuğumuz istiyorum. Allah’ın izniyle birer birer geliyorlar, inşallah bize de sıra gelecek. İçişleri bakanımız gelmişti onunla görüştük, ’müjdemiz var’ dedi, herhalde Cuma günü söyleyecekler. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Cuma günü burada olacak müjdeyi o bize verecek, vereceği müjdeyi bekliyoruz. Ailelerden birinin çocuğu gelecek ama kim olduğunu bilmiyoruz, inşallah darısı bütün annelerin olsun, çocuk hasretiyle dayanılmıyor” dedi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Devletin yöneticileri ülkenin 24 saat huzur içerisinde olmasını ister

Şırnak'ta Cudi Dağı'ndaki Sefine bölgesinde festival düzenlendi. Festivalin açılış törenine telefonla bağlanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün bölgede tarihi bir buluşmanın gerçekleştiğini belirterek, bunun için çok beklendiğini söyledi. Soylu, "Birlikteliğin, medeniyetin bize emanet ettiği değerin, kardeşliğin bir temsilini gerçekleştiriyorlar. Bizim için çok kıymetli. Gelecek nesillerimize şükürler olsun ki kavgayı bırakmıyoruz. Gelecek nesillerimize birliği, beraberliği bırakıyoruz. Cenab-ı Allah'ın bizde gördüğü en güzel nitelik birliktir, tevhittir. İnşallah hep birlikte bunu geleceğe taşıma konusundaki irademizi ortaya koyacağız" dedi. "Çok sıkıntılar, zorluklar çektiniz. Fotoğrafları gördüm, Sefine'de davullar, zurnalar, hep birlikte namaz kılmak vardı. Bugün Sefine'de, Hazreti Nuh'un mekanında ve bize bırakılan büyük bir emanet ile yaptığınız iş bana göre hem eskiye sahip çıkmak hem de geleceğe büyük bir miras ve nasihat bırakmaktır. Bir arada olmanız bile yeterli" ifadelerini kullanan Soylu, festivali düzenleyen ve katılım sağlayan herkese teşekkür etti. "Şırnak barışın, kardeşliğin, hoşgörünün şehri olmaya devam etsin" Soylu, "Burada da en mutlu olan bilmenizi istiyorum ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Devletin yöneticileri ülkenin 24 saat huzur içerisinde olmasını ister. Bundan daha fazla ne isteyelim ki? Allah'a hamdolsun, minnettarız hepinize. Bu huzuru sağlayan şehitlerimize, gazilerimize, yöneticilerimize ve bunun kıymetini bilip, bu ülke için dua eden herkese, kardeşliğimize, birliğimize minnettar ve duacıyız. Orada bulunmanızdan mutluyuz, memnunuz. Nice nesiller, evlatlar gelsin, Sefine'yi kendine yurt etsinler, o festivallerde birlik ve beraberlikle birbiriyle kucaklaşsınlar. Allah sizden razı olsun. Şırnak, barışın, kardeşliğin, hoşgörünün şehridir, şehri olmaya devam etsin" şeklinde konuştu.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 64 65